Coronavirus’ü ağır geçiren hastaların önemli bir
bölümünde nefes darlığı, solunum sıkıntısı, öksürük ve ateş gibi şikâyetler
görüldüğünü ifade eden uzmanlar, koku ve tat problemleri Covid-19 hastalığının
tek şikâyeti olabildiğini belirti.
Genel olarak koku ve tat problemleri kadınlarda
erkeklerden daha sık görülüyor. Bazı hastalarda ise koku ve tat problemleri
Covid-19 hastalığının tek şikâyeti olabiliyor. Dünyada değerlendirilen farklı
vaka verilerine göre; hastalığa yakalananların üçte ikisinde koku ve tat alma
problemleri ortaya çıkıyor.
Covid-19’da görülen tat ve koku alma problemleri
hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, "Doğal olarak burun
tıkanıklığı oluşması sonucunda hastaların koku almaları da azalmaktadır. Ancak
Covid-19 hastalığında görülen koku alma problemi oranları, enflüanza
enfeksiyonlarında görülenlere göre yaklaşık 3-4 kat daha fazla olmaktadır.
Ancak Covid-19 nedeniyle koku alma rahatsızlığının görülme oranları yapılan ilk
çalışmalarda yüzde 33,9 iken son yapılan çalışmalarda yüzde 75’e kadar
yükselmiştir." dedi.
‘‘Koku
ve tat problemleri aylar boyunca devam edebilir’’
Uzun süren koku ve tat problemlerinin varlığı hastalığın
takibi için önemli belirleyici bir faktör haline gelebileceğini belirten Şafak,
"Koku alma bozuklukları; Covid-19 hastalığının ilk görülen, ani başlayan
ve en belirgin şikâyetidir. Koku alma problemleri ortalama hastalığın 4.
gününde başlar, yaklaşık 9 gün devam eder ve genelde en geç 1 ay içinde
düzelir. Koku ve tat problemleri aylar boyunca çok daha uzun süreler devam
edebilir. Bu durum, şikâyetlerin uzun sürdüğü vakalarda daha ciddi beyin ve
beyin sapı tutulumlarının olduğuna işaret edebilir. Ayrıca koku ve tat
problemlerinin süresi hastalığın seyri ile doğrudan ilişkili olabilir. Hatta
uzun süren koku ve tat problemlerinin varlığı hastalığın takibi için önemli belirleyici
bir faktör haline gelebilecektir." diye belirti.
Anatomik olarak koku alma siniri, beynin bir uzantısı
olarak görülebildiğini söyleyen Şafak, "Yapılan çalışmalarda, Covid-19
hastalığına neden olan virüsün daha yüksek oranda burun ve boğaz bölgesine
tutunma yatkınlığı olduğu gösterilmiştir. Anatomik olarak koku alma siniri,
beynin bir uzantısı olarak görülebilir. Burun ve beyin arasındaki çok ince ve
delikli bir kemik yapıdan geçerek burnun içine yayılmaktadır. Bu özelliği
nedeniyle SARS-CoV-2 virüsü, üst solunum yoluna ulaştığında koku alma sinirine
tutunarak direkt olarak beyin içine yayılabilmektedir." ifadelerine yer
verdi.
‘‘Koku
alma bozukluğu beraberinde tat duyusu kaybını da getiriyor’’
Virüsün beyinde oluşturduğu hasarın başlıca iki
şekilde görüldüğünü dile getiren Şafak, "Tat duyusu koku duyusuyla çok
yakından ilgilidir. Genelde koku alma bozukluğu olan hastaların büyük kısmında
tat alma duyusunda da azalma görülür. Yapay zekâ teknolojilerinin
kullanılmasıyla yapılan çalışmalarda Covid-19 hastalarındaki koku ve tat problemi
görülme oranı, hasta olmayan kişilere göre yaklaşık 30 kat daha fazladır.
Hastalığın ileri dönemlerinde diğer nörolojik belirtiler dışında koku ve tat
problemlerinin oluşması söz konusudur. Virüsün beyinde oluşturduğu hasar
başlıca iki şekilde görülür. İlki ağır pnömoni ve hipoksiye bağlı beyin hasarı,
ikincisi ise küçük damarlarda pıhtılaşmadır.
‘‘Tat
ve koku kaybının uzun sürmesi durumunda mutlaka doktora başvurun’’
Bu tip beyin tutulumlarında koku ve tat alma dışında
komaya varan çok daha ciddi nörolojik sorunlar oluşmaktadır. Covid-19
hastalarındaki koku ve tat problemlerinin genetik yatkınlıkla ilgili
olabileceği de düşünülmektedir." diye ekledi.
Tat ve koku kaybının uzun sürmemesi için dikkat
edilmesi gereken hususları öneren Şafak, "Coronavirus'ün mümkün olan en
kısa sürede tespit edilmesi ve bir an önce tedaviye başlanması önemlidir.
Kan pıhtılaşmasını önleyici kan sulandırıcı
ilaçların kullanılmasına, hastalığa ait genel şikâyetler düzelmiş olsa da
birkaç ay boyunca devam edilmesi gerekir.
B- kompleks vitaminleriyle birlikte, diğer vitamin
ve mineral takviyelerinin kullanılması önerilir.
Sıkça serum fizyolojik veya benzer yoğunluktaki
tuzlu su karışımlarıyla mekanik burun temizliği yapılması büyük önem taşır.
Tat ve koku kaybının uzun sürmesi durumunda mutlaka
doktora başvurun." dedi. (AMED
HABER)